Avrupalılar Amerika’ya ayak basmıştır. Kızılderililerle tanışırlar ve ticaret yapmak istediklerini bildirirler. Kızılderililer ticaret denen şeyi bilmemektedir. Avrupalılar yol gösterir:
“Biz size değerli eşyalar vereceğiz, buna karşılık siz de bize kendi değerli eşyalarınızı vereceksiniz.
“Biz size değerli eşyalar vereceğiz, buna karşılık siz de bize kendi değerli eşyalarınızı vereceksiniz.
Böylece sizin daha önce hayatınızda hiç görmediğiniz eşyalarınız olacak, biz de evimize sizden aldığımız değerli eşyaları götüreceğiz .”
Beyazlar kıyıdaki küçük ada üzerinde bir pazar yeri açarlar ve Kızılderilileri beklemeye başlarlar.
Beyazlar kıyıdaki küçük ada üzerinde bir pazar yeri açarlar ve Kızılderilileri beklemeye başlarlar.
Avladıkları hayvan postlarını getiren Kızılderililer karşılığında ayna, tarak gibi beyazların getirdiği gerçekten de daha önce hiç görmedikleri eşyalara sahip olmaktadırlar. Derken iki sarhoş beyaz pazar yerine gelen bir Kızılderiliyi öldürür. Ve mallarına el koyarlar. Kızılderililer şaşırır.
“Sizler neden arkadaşımızı öldürdünüz? Buna gerek yoktu ki!.. O zaten elindeki eşyaları sizlere vermeye gelmişti…”
Gerçekten de böyle bir ticareti anlayamazlar. Pazar yeri lanetlenir..
Gerçekten de böyle bir ticareti anlayamazlar. Pazar yeri lanetlenir..
Bu olaydan sonra hiç bir Kızılderili buraya gelmez ve bu bölgeye “İki Sarhoş Adam” adı verilir. Yani
Kızılderili dilinde “Man-hot-tan”.
(Manhattan)
Kızılderili dilinde “Man-hot-tan”.
(Manhattan)
Derken yıllar sonra bu bölge New York ve Amerikan ticaretinin merkezi olur, ve bir zamanlar pazar yeri olan yere iki koca gökdelen dikilir… İkiz Kuleler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder