1 Eylül 2019 Pazar

KIZILDERİLİ KABİLELERİNİN TARİHİ GÖÇ YOLLARI VE ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜYLE BAĞLARI







KIZILDERİLİ KABİLELERİNİN TARİHİ GÖÇ
YOLLARI VE ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜYLE BAĞLARI

Amerika'ya Nereden Geldiler?
"White Man"(Soluk Benizli) Yerli Amerikan Kızılderililerinin ülkesini 1492 de
işgal edip,sonradan Amerika denen kıtaya yerleşmeden önce,onların hayatı
güzelliklerle doluydu.
"Soluk Benizli"ler Amerika'ya ayak bastığında bu toprakların asırlardan beri
asıl sahibi olan Yerlilerle karşılaştılar.Kendilerine göre daha koyu ve güneşten
yanmış düzgün bir cilde sahip olan Yerlileri gören Avrpalı "Soluk Benizli"ler,ilk
defa karşılaştıkları bu Yerlileri derilerinin renginden dolayı "Red Man" ve "Red
Skin"(Kızılderili) olarak adlandırdılar.Oysa, Amerikan Yerlileri kendilerinin asla
"Kızılderili" olarak çağrılmasını istemiyolar.Amerika Yerlileri
Federasyonu,Amerikan'nın en güçlü Futbol Klüplerinin başken Washington
D.C nin takımı Redskins Futbol takımını izin almadan kullandıkları bu ismi
değiştirmeli için mahkemeye verdi ve mahkeme devam ediyor.Amerikan
Yerlileri bu adın "Beyazların" sahip olduğu bir Futbol klübü tarafından
kullanılmasını bütün Amerikan Yerlilerine "hakaret" olarak kabu ediyor.
Bu topraklara Avrupa'dan gelen "Beyazlar"ı kendi evlerinde misafir eden,kışlık
yiyeceklerini onlarla paylaşan ve sonunda misafirlerinin saldırısına uğrayarak
topraklarını kaybeden bu Yerlile,sonradan adına Amerika denen bu kıtaya
nereden gelmişlerdi?
Amerikan Yerli kabilerinin asıl kaynağı ile ilgili bilimsel araştırmalar ve
münakaşalar özellikle son yıllarda giderek yaygınlaştı ve önem kazandı.Bu
konularda araştırmalırını sürdüren bağımsız uzmanlar,Bering Boğazı'nın her iki
yakasında,Sibirya,Alaska ve Alaska'nın Güneyinde bulunan insan kemikleri ve
toprakta varlığını koruyan insan yağı kalıntıları üzerinde yaptıkları "gen"
araştırmalırının sonunda,Asya ve Amerika kıtalarında zamanında yaşamış bu
insanların birbirleriyle yakın akraba olduklarını kesin bilimsel delilerle tespit
ettiler.Amerika'ya Avrupa üzerinden gelmiş insanların soyundan onlan bilim
adamları bulunan ve gün ışığına çıkarılan bu gerçeklere sırt çevirmekte ve bu
tutumlarından vazgeçmemekte şimdilik ısrar ediyorlar.
Yapılan kazılarda elde edilen fiziki deliler,kesinlikle Asya'dan Amerika kıtasına
Bering Boğazı üzerinden büyük göçlerin olduğunu ortaya koyuyor.
Alaska'nın batısında Aleutian(ana uut - Ana Uç) adaları,Pasifik Okyanusunun
sularının kapsadığı bir bölgede Asya topraklarına doğrubir şehadet parmağı
gibi uzanır.Binlerce kilometrelik bir okyanus sahasını kapsayan bu adaların
Asya'daki doğma ana topraklarından koparak Kuzey Amerika'ya doğru göç
etmeye başlayan Asyalı kavimlere "atlama taşı" olduğu Amerikan Yerlilerinin
nereden,1492'den sonra Amerika adını alan bu kıtaya geldiğini araştıran bilim
adamlarının kafasını meşgul etmektedir.
Sosyal ve fiziki antropologlar Aleutian (Ana Uut-Ana Uç) adlanan bu adalar
dizisinin,Kuzey Amerika'ya göç etmelerinde,Asya'dan Doğu ve Kuzey Doğuya
göç için yönelen kabileler ve topluluklar tarafından bir durak ve dinlenme yeri
olarak kullanıldığu fikrinde ısrar ediyorlar.İlk önce bir adadan başlayarak
diğerine geçip,orada bir müddet dinlenip,enerji toplayan,daha uzun ve zor bir
yolculuk için noksanlarını tamamlayan bu Asyalı kavimler,bulundukları yerden
daha doğuda yer alan başka bir adaya geçerek,"Şehadet Parmağı"na
benzeyen bu adalardan Amerika kıtasınageçerken atlama taşı olarak
yararlanmışlardır.
...
Doğma yurtlarından koprak devamlı olarak Doğuya doğru hareket eden bu
kavimlerin geride bıraktıkları ölülerinin kalıntılarından,onların kullandıkları alet
ve eşyalardan,yedikleri gıda ve yiyeceklerin artıklarından,elbise ve giyim
kuşamlarından geride kalan parçalarından,canlı olarak Amerika kıtasına
geçenlerin yaratmış oldukları topluluğun özelliklerinden ve insanların fiziki
yapısından göç eden bu insanların Asya'nın hangi bölgesinden olduklarını
bilimsel araştırmalar açıkça ortaya koymaktadır.
Bulunan bu fiziki delilere ilave olarak bir de onların gelirken kendileriyle
beraber getirdikleri şifahi hal edebiyatı örneklerinden destanları,halk
masalları,efsaneleri ve diğer folklor numunelerini ekleyince durum,daha da
berrraklaşmaktadır.Bugün Kuzey Amerika'da,özellikle Bering Boğazı etrafında
ve Alaska'nın güneyinde,Kayalık Dağlarıın takip eden bölgelerde yaşayan
Kızılderili kabileleri arasından derlenen folklor numunelerinin,Orta Asya ve bu
bölgenin Kuzey Doğusundaki kavimler ve topluluklar arasında yaşadığının
tespit edilmesi,dünyanın konu ile ilgili uzman ve araştırmacıları tarafından
oldukça ciddi deliller kabul edilmektedir.
...
Asya'dan Amerika kıtasına geçen bu insanlara ait fiziki deliller kesinlikle
buludu be gün ışığına çıkarıldı.Bu fiziki delillere bir de onların gelirken
hafızalarında yaşatarak getirdikleri ve genç nesillere öğreterek,şifahi halk
edebiyatının örneklerinden destanları,halk masallarınefsaneleri ve diğer
folklorik ürünlerini bu listeye ekleyince durum ciddilerşiyor ve manzara
tamamen değişiyor.Kuzey Amerika'da özellikle Bering Boğazının her iki
yakasında yaşayan ve Güneye doğru kayan ve Kayalık Dağlarını (Rocky
Mountains)güneye doğru takip eden bölgelerde yaşayan Yerli kabileler
arasında derlenen folklor numunelerinin Orta Asya ve Orta Asya'nın Kuzey-
Doğusundaki
Türk soylu insanların arasında da yaşadığının tespit edilmesi,dünyanın bu
konu ile ilgili uzman ve araştırmacıları tarafından paha biçilemez deliller
olarak nitelenmektedir.
Kültürel Bezerlikler Ve Parelellikler
...
700'den fazla Amerikan Yerli kabilesinin dilinde bugün yaşamakta olan "üç
harfli" bir Türkçe kelime bile bizleri bir anda kaybolmuş gibi görünen gizli
hazineye götüren ana unsur olarak çıkıveriyor.
Sioux(Su) Yerli kabilesinin dilinde bugün yaşamakta olan Ina(Ana) ve Ate
(Ata) kelimelerinin varlığı Amerikan yerlileri ile Türk dünyası arasındaki kültür
ilişkileri üzerinde "iğne ile mezar kazarcasına" yılmadan araştırma yapanlar
için geçide götüren bir ışık kadar önem kazanmaktadır.Türk dilinin
"genlerinden" diyebileceğimiz en önemli iki Türkçe kelimenin Sioux yerli
kabilesinin dilinde yaşadığı ve bu kabilenin çocuklarının anne ve babalarını
isimleriyle çağırmaktan kaçındıkları ve annelerine "Ina"(Ana),babalarına
ise,"Ate"(Ata) dedikleri The Sacred Pipe adlı eserde yer almaktadır.İşin en
ilginç yanı,Türkiye Türkçesinde babaya "Ata" demiyoruz ama,Azerbaycan'da
babaya "Ata",dedeye ise "Baba" denmektedir.Türk dünyasında Sioux Yerli
kabilesinin kullandığı "Ate" sözüne en yakın olanı Azerbaycan Türkçesinde yer
almaktadır.
1990'da Washington'da "Toprak Ana" günü ile ilgili yıllık toplantıda iştirak
eden Montana'dan gelmiş Yerli Şaman'ın kendi ana dili ile dua ederken "Ey
toprak ana" ve "..Ey Gök Ata..." derken, "Ina" ve "Ate" kelimelerini açıkça
telafuz ettiğine şahit oldum.
(Ahmet Ali ARSLAN,Atatların İzi İle,2004,Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder