10 Eylül 2019 Salı

“AT KUYRUĞUNU BAĞLADIK, TANRIYA DA ÇAĞLADIK” Kaşgarlı Mahmut.


Fotoğraf açıklaması yok.

“AT KUYRUĞUNU BAĞLADIK, TANRIYA DA ÇAĞLADIK” Kaşgarlı Mahmut.

At kuyruğunu düğümlemek Türk-Hun ve Moğol Halklarına özgü bir ritüeldir.
Alparslan da Malazgirt savaşı öncesi atının kuyruğunu düğümlemiştir. Alplar savaşa gitmeden önce atlarının kuyruklarını düğümler. Savaşta ölürler ise, düğümledikleri at kuyruğu kesilir ve mezarlarının başına Tuğ olarak asılır.
İşte Osmanlıya kadar gelen At Kuyrukları ile süslü Tuğlar bu geleneğin devamıdır. Atların kuyruklarının kesilmesine "Dullama" adı verilir. Sahibi ölen at, bir anlamda "Dul" kalmıştır. Aynı şekilde Alpların eşleride saçlarını "Yas Alameti" olarak keser, çünkü onlar da eş'siz yani "Dul" kalmışlardır.
Kızılderililer at ile 17-18. yüzyılda tanıştıkları halde, atlarının kuyruklarını tıpkı Orta Asyadaki "uzak akrabaları" gibi düğümlerler. Genetik hafıza ya da Kolektif bilinçaltı, bu "KAYITLARI" kuşaktan kuşağa aktarır. Bu "kültür kodları" gelenekler ve ritüeller aracılığı ile sürdürülür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder